13. bölge...hollow uyarısı...

kurai aldıgı görev üzerine kısa sürede 13.bölgeye ulaştı etraf karanlıktı ama hollowların orada oldugunu hissediyordu gözlerini kapadı ve yoğunlaşıp ruh gücünü dışarı saldı bu hollowları kendine çekmek için bir teknikti biraz bekledikten sonra hollowlar teker teker gelmeye başladı daha büyük hollowlar beklerken ilk gelenler 3 insan boyunu gecemiyordu bile sıska ve meymeletsizlerdi maskeleri hiçbirşeye benzemiyordu acemi bir modern sanatçının eseri gibiydi kurai güldü "bunlar için bu kadar yol gelmiş olamam ah.....!!"zanpaktousunu çekti ve en öndeki hollowu ortadan ikiye böldü hollow yavaş yavaş cığlık atarak kayboldu ve ikincisi içinde bir süprizi vardı havaya zıpladı "Hadou #4 : Byakurai!"diye cığlık attı ve elinden çıkan beyaz yıldırım hollowu delip geçti ve kurai hollowun yokoluşunu gülerek izledi sonrasında hemen diz çöktü ve iki hollow için dua edip tanrıya onların bağışlanması için yalvardı duası bittikten sonra yere saplı duran zanpakutousunu alıp yere sürtürerek diger hollowu ikiye böldü bunlar çok kolaydı kurai hep daha güçlü daha zor şeyler bekliyordu derken birden yer sallandı kurai dengesini kaybetti ve neredeyse yere kapaklanıyordu önünde bir bina duruyordu temellerinden ayrılıp fırlatılmış ve yere temas eden tarafı paramparca bir bina kurai buna inanamadı bu güçlü bir hollow olmalıydı ama hiç ruh güçü hissetmiyordu koşmaya başladı karşısına iki tane daha düşük seviye bile denemeyecek hollow cıktı bunlarınıda hılzı birşekilde parçalarına ayırdıkdan sonra kurai etrafta koşuşturmaya devam etti heryerden güçsüz hollowlar geliyordu ama başta söylenen kurai artık yorulmaya başlamıştı ve kafası karışmıştı düşük seviyedede olsalar bu kadar fazla hollowun tek bir bölgede aynı anda ortaya çıkması hiç hayra alamet değildi elini tekrar kaldırdı ve ona doğtu koşan 2 hollowu "Hadou #1 : Shou!" yüksek hızla geri fırlattı duvardan seken hollowlar daha ne oldugnu anlayamadan acı içinde kaybolmuşlardı...kurai artık çok yorulmuştu yüzlerce hollowla dövüşmüştü hiç yara almamasına rağmen bu cok yorucuydu durdu ve "kahretsin!!!!!!!bunların sebebi ne böyle lanet olası!!" diye tanrıya hayıflandı derken gök yarıldı ve yere indigi anda bütün dünya sarsılmış gibi oldu evet bu bir menos grandeydi diğerlerinin binlerce katı boyutta ve ruh gücünde olan bir hollow kurainin gözleri fal taşı gibi açılmıştı şaşkınlıktan kıpırdayamıyordu bu olabilirmiydi menos dünyaya ayak basmış olabilirmiydi hemde kurainin görevi esnasında bu tam bir felaketti kurai artık yenildigini anlamıştı menosu hiçbir şekilde yenemezdi zanpaktousunu o kadar fazla sıkmıştıki kasıldıgında ellerinden kanlar akıyordu ve kan teriyle karışıp damlıyordu berbat bir durumdaydı ve karşısında ona doğru yavaş yavaş gelen ölüm! menos grande vardı kurai sona bı kadar fazla yaklaştıgına inanmak istemiyordu bütün ümitleri tükenmişti kasları gevşedi ve birden diz çöktü gözünden iki damla yaş süzüldü ve özür diledi tanrıdan özür diledi insanları korumak için elinden geleni yapamadıgı için yakındı derken gözünden bir damla kan süzüldü gözü tamamen kırmızıya dönmüştü tiz bir çığlık attı ve "ama bukadar çabuk pes etmemeliyiz dostum elimizden geleni yapacagız ve gerekirse onurumuzla ölecegiz hem sen güçlü bir rakip istemiyormuydun alsana en güçlü hollow!!!"dedi ve elini kaldırdı "Hadou #4 : Byakurai!!!!!" elinden fırlayan beyaz yıldırım menosun omuzunda hafif bir kaşıntı yaratmışa benziyordu ama ölümcül olmadıgı kesindi en güçlü kidousu buydu o zaman bu işi zanpaktousuyla halledecekti zanpaktousunu öptü ve "hep benimle kaldıgın için saol dostum burda ölürsem beni affet"diye fısıldadı bütün ruh gücünü tek bir darbede vurursa belki ölümcül bir darbe yaratabilirdi ama buna kendisi bile inanmıyordu bu kendisine söyledigi bir yalandı kurai koşmaya başladı ilerideki binaya daldı ve üst katına 2 belki 3 saniyede cıktı ölümüne koşuyordu bu dövüş onun için bir dönüm noktası olacaktı ölmek yada güclenmek onun elindeydi zanpaktousunu tuttu elinden kanlar akıyordu cok stresliydi vücuduna laf geçirmekte zorlanıyordu koşarken kolları veya kafası titriyor gövdesi bazen dikleşiyordu cok stres altındaydı ve sonunda menosla karşı karşıyaydı menos ilk saldırı yaptı ve arka arkaya cero fırlatmaya başladı kurai houhou ile bir sağ bir sol git gite menosun maskesine yaklaşıyordu maskeye tek bir saldırı şansı olacaktı başaramazsa ceroların gazabına uğrayacaktı biraz daha ve biraz daha evet şimdi saldırı zamanıydı ve kurai bağırıdı"shadow whisper benimleysen başlayalım dostum!!" etrafı mavi bir ruh gücü sardı inanılmaz şekilde parlıyordu ve kurai houhouyla menosun maskesine doğru fırladı ve birden bir çığlık duyuldu sanki dünya inliyordu kurai yerde baygın durumyadı vücudundan dumanlar çıkıyordu son anda cerolar ona isabet etmişti ama inanılmaz bir şekilde menos gitmişti yerde yavaş yavaş yok olan bir parca hollow maskesi dışında hiçbir iz bırakmadan kaybolmuştu kurai bunun farkında bile değildi bilinci yitirmiş bedeni yok olmanın eşiğinden dönmüştü baş ucunda duran adam sigarasından bir nefes daha çekip "iyi işti velet cok iyi işti"diyerek yavaş yavaş dumana dönüşerek kaybolmuştu...
5086