Daha sonra kolunu sarmaya başladı. Kolunu sararken bu sargının sıkı olmasını düşündü ve iyice sıktı fakat yara tam iyleşmediği için yara kanamaya başladı ve lukufukazinin canı yandı ve bağırdı.
"Arghhh!" Daha sonra kanayan yarasınını hızla sarmaya başladı ve bu arada bir sesle irkildi.
“Aahhh!” Buda neydi odasına bir kız girmişti. 1.50 boylarında, siyah düz saçlı güzel yüzlü narin bir kıza benziyordu. Fakat kızıl gözlerindeki asil bakış onun görünüşünden çok daha farklı biri olduğunu ele veriyordu. Sanki bu küçük bedene bir çok savaş sığdırmış gibiydi. Lukufukazi yarı çıplak durumdaydı ve bu kız odasına girmişti, onun sesiyle bi anda gözlerini kızın gözlerine kitledi, sanki bir cevap bekliyor gibiydi. Nede olsa odasına girilen oydu. Kız kafasını sağ tarafına döndürerek konuşmaya başladı, biraz utanmış gibiydi.
“Umm… Üzgünüm ben yanlış odaya dalmışım sanırım.” Bunu söyledikten sonra arkasını döndü ve elini göğsünün üstüne koydu, oda yaralı gibi görünüyordu. Sonra Lukufukaziye döndü.
"Sen" Onu tanıyormuydu? Biraz tanıdık geliyordu fakat anlamadı ve birşey söylemeden kızı izlemeye devam etti. Artık tam çıkmak üzereydiki tekrar dönüp bu sefer lukufukazinin yüzene bakarak.
“Geçmiş olsun.” Diye narin bir tonda fısıldadı. Lukufukazide kızın yarasını hatırlayıp aynı tonda.
"Sanada" Artık kız odadan çıkmıştı odada sadece bıraktığı düşünceler kalmıştı. Kimdi bu kız? Neden tanıdık geliyordu? O gözlerindeki hal neydi? Bunları düşünerek kimonosunu giydi ve yatağa uzandı. Ellerini ensesinin arkasına koyup pencereden dışarı dökülen pespembe kiraz ağacı çiçeklerine bakarak o kızı düşünmeye devam etti. Daha sonra yavaşça gözleri kapanmaya başladı ve bu düşüncelerle uykuya daldı.
out:Benimkide biraz garip oldu gibi