Bleach RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Hepinizle paylaşıyım istedim...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kitsune Shuurei
Vekil Shinigami
Vekil Shinigami
Kitsune Shuurei


Erkek
Mesaj Sayısı : 739
Yaş : 29
Nereden : Karakura Town
Lakap : HUNTER
Ruh Hali : Hepinizle paylaşıyım istedim... 2wdygoy
Kayıt tarihi : 02/07/10

Karakter
Zanpakutou: Shingetsu
Puan:
Hepinizle paylaşıyım istedim... Left_bar_bleue90/100Hepinizle paylaşıyım istedim... Empty_bar_bleue  (90/100)

Hepinizle paylaşıyım istedim... Empty
MesajKonu: Hepinizle paylaşıyım istedim...   Hepinizle paylaşıyım istedim... Icon_minitimeSalı Tem. 12, 2011 11:51 pm

OUT: Bu gece düşünürken aklıma güzel bir fikir geldi ve ona yazıya dökmeye karar verdim. Belki bazılarınız tahmin etmiştir. Yazdığım şey rp idi. Ancak benim yaptığım rp tarzından biraz daha farklı. Ve ben bundan sonra bu yolda ilerlemeye karar verdim. İşte merak edilen rp alın okuyun bakalım Wink

İN:
‘’Kılıçlarımızın çarpışması savaşın ne kadar alevlendiğini ifade ediyordu. Sanki, sanki onda ayrı bir güç vardı. Herkesten sakladığı ve henüz kimseye göstermek istemediği. Ben ise tüm gücümle onu görmek için çabalıyordum. Bir miktar bile gücüm kalmamıştı artık. Tükenmiştim. Savaşın başından beri kendimi kilit nokta olarak görmedim. Hep başkaları öyle olduğumu söyledi. Tüm rakiplerim benim kilit nokta olduğumu biliyordu. Sanki her şey benimle bitecek gibi hissediyorlardı. Şimdi ise bende aynı şeyleri düşünüyorum. Sessiz bir şekilde yorgunluğumu en derindeki hücrelerimde hissediyordum. Bana bir güç gerekiyordu. Ve o güçte içinde bulunduğum durumdan ortaya çıkacaktı. Tam olarak kestiremiyordum neler olacağını. Ancak kafamda bir senaryo vardı. Gidişat benim düşündüğüm gibi giderse o senaryoyu oynayacaktım. Tek başrol oyuncusu bendim bu senaryoda. O kendini başrolde zannederken fark edememişti bu savaşta ufak bir rol aldığını. Hiçbir zaman başkalarının görünüşü yada eksik noktaları ile alay etmedim. Kendimi de olduğumdan büyük göstermedim. Ben neysem oyum. Bugüne kadar böyle geldim, böyle öleceğim. Ancak bu sefer bende başka bir şeyler var. Savaşın verdiği olgunluk diye düşünüyorum. Ama değil! Sanki içimde bir korku var. Kaybetme korkusu. Başından beri yaptığım her savaşı kazandım. Çocukken de böyleydim. Kaybetmeyi hiçbir zaman sevmedim. Kaybetmedim de! Ama bu sefer bir kaygı var. Yorgunluğum ve kaygım. İşte kafamdaki bu senaryo çözecek bütün sorunlarımı. Aslında sadece benim değil tüm ruhlar cennetinin ve dünyanın sorunlarını. İşte bu yüzden bu seferde kaybetmek istemiyorum sana karşı. Bekle beni ‘’Shingetsu’’ sana doğru geliyorum.’’

‘’İşte Shingetsu saldırısını yaparken tüm düşüncelerim buydu. Sanki bir saniye içinde düşünmüştüm bu kadar kelimeyi ve bir paragraf haline getirmiştim kafamda. Biliyordum! Bunların olacağını savaşın başından beri biliyordum. Onunla tekrar dövüşecektim. En başından hazırlamıştım bu senaryoyu. Bir gün o ismi bir kere bile olsa ağzıma alacağımı biliyordum. Kılıcımı elime aldım ve haykırdım ‘’BANKAİ! Smash Shingetsu!’’ Ağzıma aldığım bu üç kelime benim kurtarıcım olmuştu sanki. Değişim geçiriyordum. Zanpaktoum tam bir katana görünümünü almıştı sonunda. Başından beri o sırtımda taşıdığım ağır yük gitmişti. Simsiyeah bir katana ile duruyordum. Üzerimde ise aynı renk palto vardı. Artık üşümüyordum. Bacaklarımdaki titremede geçmişti. Sanırım tek sorun kendime güvensizliğimdi. Shingetsu’da bunu anlamıştı ki korkusunu hissedebiliyordum. Çünkü ikimizde aynı evredeydik. Bankai evresi. Onun düşünceleri benimkilere karışmıştı sanki. Düşündüğü her şeyi bir saniye içerisinde anlıyordum. O an gözlerindeki korkuyu gördüm. Benim ondan daha güçlü olduğumu anlamasını istedim ve ona saldırdım. Pişman değildim. Tek sorun artık benimle tekrar savaşmayacaktı. Biliyordum! Çünkü bu son evreydi. Daha fazla gelişemezdim. Kendimi toparladım ve ona saldırmaya hazırlandım.’’

Kitsune’nin gözlerindeki alev yenilmeyi istemediğinin göstergesiydi. Başından beri istemiyordu aslında ama korkuyordu. Söylememeye ve belli etmemeye çalışıyordu. Shingetsu ise onunla aynı duyguları paylaşıyordu. Çünkü onlar bir elmanın iki yarısı gibiydi. Fakat bunu sonradan anlamışlardı. Bu iç dünya onların rahatça buluşabildiği tek yerdi. Ancak neden her yerin alevlerle kaplı olduğunu anlayamamıştı. Nedendi bu alevler? Korkudan mıydı? Yoksa kazanma hırsı mıydı? Hayır, ikisi de değildi. Alevler onların arasındaki o kopuk ince çizgiyi gösteriyordu. Çevredeki gökdelenlerin ters durması ise bulanıklığı simgeliyordu. İkisinin de kafası karışıktı. Shingetsu Kitsune’yi kaybetmek istemiyordu. Kitsune ise arkadaşlarını o durumda bırakamazdı. Sanırım yine dargın ayrılacaklardı birbirlerinden. İkisi de suskundu. O suskunluğu yine kılıç darbeleri bozdu. Her vuruşunda ‘‘Çınnn!’’ diye bir ses geliyordu. Kılıçları her savruldukça o iç dünyada fırtınalar kopuyor gökdelenler yıkılıyordu. Sonunda son hamle her şeyi belirledi. ‘’GATSUGAAAAAAA!’’ Kitsune sonunda son darbeyi yapmıştı. Shingetsu gökdelenin tepesinden düşüyordu boşluğa doğru. Düşerken ise kafasında geçen tek şey yine Kitsune’ydi.

‘’Kitsune! Sonunda öğrendin! Sonunda o ismi öğrendin. Senin için çok mutluyum. Ama ayrı kalacağımızdan korkuyorum. Bir daha buraya gelmeyeceğinden korkuyorum. İşte bu yüzden sana kızgındım. Ancak tüm kızgınlığım geçti aldığım bu son darbe ile. Anladım ki arkadaşların senin için önemli. Sanırım yine dargın ayrılacağız. İlk sefer ki gibi. Özür dilerim…’’
Kitsune, Shingetsu’nun düştüğünü görür görmez atladı ve onu kurtardı. Ve ona bakarken ağzından dökülen kelimeler şöyleydi. ‘’Endişelenme! Savaştan sonra seni sık sık ziyaret edicem. Affet beni…’’

OUT: Düşünceleriniz benim için önemlidir yorum yapmayı ihmal etmeyin Razz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hepinizle paylaşıyım istedim...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bleach RPG :: Eskiler :: Eski konular 2 :: Rp Out-
Buraya geçin: