-*-58.Bölge-*-

Çatıların üzerinden bir gölge gibi sessizce süzülüyordu. Seireti'nin çıkışına yaklaştıkça içindeki huzursuzlukta zehir gibi kanını dondururmuşcasına içine yayılıyordu. En sonunda o büyük çıkışa gelmişti. Muhafıza haber vererek kapıyı açtırdı. Muhafız bir şeyler demeye çalışmıştı fakat Mitsuide bu işten çabucak kurtulup o bölgeden hemen ayrılmak istiyordu. Aslında oraya hiç gitmekte istemiyordu ya. Adımlarına shunpo ekleyerek biraz daha hızlanmıştı. Sessiz ve usulca aklında ki haritaya uyup ilerliyordu. Yolda bir hayalet gibi adımlarını atmaya devam ederken " Bende savaşa katılabilirdim neden burada kaldım ki?" diye yakınıyordu. En son adımını attığında kiremit sağlam çıkmamış kırılıp düşmüştü. İçgüdülerine göre 58. bölge civarında olmalıydı. Ancak bu sefil yerlere sadece sessizlik hakimdi. Burası sefillik dolu bile olsa sabahları kesinlikle kavga olurdu. Ancak buradaki tek kavga yaprakların ki idi. Etrafına bakınmak istemişti ve bu yüzden adımlarını atmaya başladı.

-----GM-----
Ehem evet.
İlk Hollow belirir, elinde bir plus var ve onu yemek üzeredir. Seni görünce çok aldirmadan plusu mideye indirmek için kolunu havaya kaldirir.-
Not:hollw betimlemesini sen yap.

Hollow'un yarasaya benzeyen kanatları vardır. Kafası dinazor kafaları andırır. Kolları oldukça büyüktür. Kidouya başvurmak ister kidouları pek iyi olmamısana rağmen hollowun dikkatini dağıtmak için hemen harakete geçer. Ve hızlı bir şekilde plus'ı kurtarmak için bağırır
- Hadou No.4 Byakurai!

fazla kisa. Daha uzun olmali.

Hollow Bu darbeden kolay kurtuluyor. Anlailan tahmin edilenden güçlü. pençesinde plus hala duruyorken uçarak yukari gidiyor. Etrafi betimleyerek ona ulamanin bir yolunu bul.

Out: Gomen uzatmaya bakacağım.

Takashi plusın hala rehin olduğunu gördü. Hollow hızla yukarı uçuyordu bu yüzden hızlı düşünmeliydi. Etrafına baktı. Yanında duvarları soyulmuş deri gibi mahvolmuş bir bina - yada binadan geriye kalanlar- vardı. Uzandığı sıra da o binadan farkı yoktu. Hollow'a yetişmek için fazla kısaydılar. Arkasında Boş bir Geniş ve uzun bir sokak vardı. Önünde yaklaşık 10 metrelik Bir sütun vardı. Takashi bunları düşünürken hollow kaçmaya devam ediyordu. " Lanet olsun! Direk çok uzakta oyalanamam acele etmeliyim ama buradan yetişebileceğimi hiç sanmıyorum. Hızlı ol Takashi!". Ve sütuna doğru koştu. Tepesine tırmanıp tüm ağırlığını bacaklarına verdi. Rüzgar aleyhine esiyordu. Hollowa yetişmesi penguenlerin uçması gibi bir şeydi ama bu onu durduramazdı. Yukarıya zıpladı ve kılıcını kavradı...

----GM----
Vuruşun hollowa çok yaklaşıyor ama hollow bir hamle yaparak kılıcının karnını deşmesinden kurtuluyor. Senin kıcın hollowun pençelerinden b,irine geliyor ve hollow acı bir çığlık atarak plusu fırlatıyor o yıkık binaya doğru. Biraz uzaklaşarak göz önünden kayboluyor -ama bil ki geri gelecek-.

Takashi plusın düştüğünü görünce tüm reatsusuna odaklandı. Hava durmasını sağlayacak kadar reatsu topladı ve yere basar gibi havaya bastı. Shunpou kullanarak binanın üzerine çıktı. Ellerini açıp ayaklarını toprağa sokarmışcasına yere bastı. Plusu yakaladı yeniden reatsusunu geri topladı ve gücünü geri kazanmaya çalıştı. Çünkü hollowun temelli gitmediğini ve kesinlikle geri geleceğini biliyordu. Shunpo kullanarak plusı daha güvenli bir yere bıraktı ve yere oturdu. Gözlerini kapatıp odaklanmaya başladı. Etrafındaki her şeyi sesler üzerinden görmeye başladı. Etrafta çıt çıkmıyordu. Sessizliği bozan tek şey rüzgarın süpürürcesine sürüklediği tahta barakalardan gelen sinir bozucu seslerdi. Takashi harcadığı boş enerjiyi topladı ve ayağa kalktı ve hollowun gelmesini bekledi.

assdfg.... biraz daha betimleme diyorum. Çünkü hamlen zor anlaşılıyor. Betimlenme artarsa okuyana da eziyetolmaz.

----GM----

Hollow tam tepedeki bir yarıktan beliriyor. Ama bu seferki hedefi plus değil sensin. Dişlerini aralayarak tek hamlede seni yutmayı amaçladığı bir hamle yapıyor. Plus ise korkudan donmuş durumda.

bu sefer lütfen plus betimlemesini de yap.

Kiyoshi antreman yapmaktan sıkılmıştı.En sonunda Rukongaiye gelmeye karar verdi.Rukongai'ye geliğinde etraf sessiz görünüyordu.Hatta hiç kimse ortada yoktu.Normalde etrafta plusların gezinmesi gerekmez miydi?Etrafa daha dikkatlice baktı.Etrafta hollow da görünmüyordu.Kiyoshi Rukogai'den gitmeyi düşünmeye başladı.Hollowlarla savaşa girmek için buraya gelmişti eğer hiçbir hollow yoksa buradan gidecekti.Zaten buradaki sessizlik canını sıkmıştı.O sırada bir tane shinigami gördüğünü sandı.Ama tam emin olamamıştı.Gidip yanına yaklaştı.Evet bu gotei 1 'den Mitsude Takashi olmalıydı.Onun adını duymuştu ama onu çok da iyi tanımıyordu.Kılıcını elinde tutmuş saldırmayı bekliyordu.Bakışları çok sertti.Haline bakılırsa daha henüz bir savaştan çıkmış olmalıydı.Ya da belki savaş daha bitmemişti.Belki de henüz hollow'u öldürememişti.'Beceriksiz Mitsude.' diye düşündü Kiyoshi.'Onun yerine ben olsaydım şimdiye o hollow'u öldürmüştüm.Sonra aklına birden bir fikir geldi.Neden o da hollow ile olan savaşa katılmıyordu ki.Kendisi savaşmayı çok severdi.Savaşta da kötü olduğu söylenemezdi.Birazcık antreman da yapmıştı.Bir hollowu yenmek ne kadar zor olabilirdi ki.Görünüşe göre o kadar zorlu bir rakip de değildi.Çünkü Mitsude dövüşürken hiç yara almamıştı.Oldukça dinç görünüyordu.Suratında yorulduğuna dair bir elirti yoktu.En azından Kiyoshi'ye öyle gelmişti.Şimdi kafasında iki düşünce vardı:'Hollow'u yenmesinde Mitsude'ye yardım mı etmeliydi yoksa geride kalıp sadece dövüşü mü seyretmeliydi.'Savaşmayı sevmesine rağmen neden hala burada duruyordu ki.Korkuyor muydu?Hayır,Kiyoshi hiçbir şeyden korkmazdı.Üstelik Mitsude'yle bu hollowla savaşmak eğlenceli bile olabilirdi.En azından antreman alanında durup da tahta kılıçla amaçsızca antreman yapmaktan daha iyiydi.Kiyoshi kılıcını çekti.O da hollow'un gelmesini beklemeye başladı.[/quote]

Plus çok zayıftı bir deri bir kemik kalmış bir erkekti. Kafasını sargı beziyle sarmıştı. Saçları çok kısa ve siyahtı. Üzerinde solmuş yeşil renginde bir kumaş geçirmişti. Plus korkudan titrerken Takashi yıkık binanın kırık kiremitli çatısına çıkmıştı. Takashi rüzgarın ortasında hiç kımıldamadan duruyordu. Amacı o bulutla örtünmüş havada duran hollowu kendisini yemesi için davet etmekmiş gibi bir şey yapmadan duruyordu. Takashi ayaklarını yere sımsıkı bastı, kılıcını çekti. Yüzünde sinir bozucu bir gülümseme vardı. "Bu boş çöp dolu bir bölgede dövüş olduğunu hiç tahmin edemezdim." Takashi sözünü doğrulamak için etrafına baktı. Etrafında 1-2 Kuru ağaç ve döktüğü yapraklar, yıkık duvarlar ve un ufak olmuş binalardan başka bir şey yoktu. Takashi bunları düşünürken bir reatsu varlığı hissetti ama bu reatsu bir hollowa ait değil bu bir Shinigami idi. Bu suratı biliyordu. Kiyoshi Mamoru'ydu bu. Kılıcını çekmişti.
- Kiyoshi ha? Avıma göz koydun demek. Öyle olsun ama uyarayım yoluma çıkarsan senide o hollow gibi doğrarım.

Eyvah Admin demiş ki:

----GM----

Hollow tam tepedeki bir yarıktan beliriyor. Ama bu seferki hedefi plus değil sensin. Dişlerini aralayarak tek hamlede seni yutmayı amaçladığı bir hamle yapıyor. Plus ise korkudan donmuş durumda.

.

yazma sıranız
mitsuide
kiyoshi
GM
şeklinde gidecektir.

Hollow Kiyoshi'e doğru geliyordu.Kiyoshi ise shunpo sayesinde hollowdan kaçmayı başardı.Plus'a doğru baktı.Oldukça zayıf bir erkekti.Üstelik çok da korkmuş görünüyordu.'Ne kadar zavallı,korkak bir erkek' diye düşündü.Korkak insanlardan nefret ederdi.Babası ona her zaman cesur olmasını öğretmişti.Her korktuğunda ve pes etmeye çalıştığında babası onu daha çok incitmişti.Öyle ki belinde hala yıllar önce babasıyla çalışırken kesilen yerlerin izleri vardı.Bunları düşünürken hollow bir kez daha Kiyoshi'ye saldırdı.Kiyoshi bu saldırıdan da kaçmayı başardı.Ama sinirlenmişti.Bu yarasa çakması hollow'u öldürmek için Kiyoshi'nin içinde büyük bir istek duydu.Hollow'un dinozor kafasını vicudundan ayırmak için duyduğu istek onun kahkahalarla gülmesine neden oldu.Gülmesini bastırmaya çalışıyor ama yapamıyor kahkahalarla gülüyordu.Bu da yeterince korkmuş olan plus'un daha da korkmasına neden oldu.Sonra Kiyoshi kendini toparladı.Artık gülmeyi kesmeliydi ne de olsa düşmanın yanındaydı.hollow'a doğru kılıç savurdu.Ama hollow bu saldırıdan kaçmayı başardı.'Düşündüğüm kadar güçsüz bir hollow değilmiş'dedi Kiyoshi.Bunu yanlışlıkla dışından söylemişti.O sırada Mitsude napıyor diye merak etti Kiyoshi.Mitsuda'ya doğru baktı.Mitsuda da ona bakıyordu.'Sanırım Mitsuda içinden avına göz koyduğunu düşünüyordu.'Haksız da sayılmazdı.Kiyoshi gerçekten bu hollow'u öldürmek istiyordu.Bu hollowu kesinlikle Mitsuda'dan daha hızlı öldüreceğine inanıyordu.Kiyoshi Mitsuda'ya doğru döndü ve 'Hollow'u önce kimin öldürcek.Yarışa var mısın?' diye sordu.'Yoksa bana karşı kaybedeceğin için aradan çekilmeyi mi tercih edersin?'Bu sözleri söyledikten sonra Mitsuda'ya sırıttı.Bu sırıtma dostaçaydı ama hafif bir meydan okuma da yok değildi.

Out: Mitsuide benim soyadım -.- Ve gm den sonra benim yazmam gerekiyor neyse bunu gm yorumlasın sonra ben yazarım sonra sen

Takashi hollowun hedef değiştirdiğini fark etti. Hollow Kiyoshi'ye saldırmaya başlamıştı. Olanları keskin bakışlarıyla izlerken Kiyoshi'nin pis pis kahkahalar attığını gördü. Kahkahaları tahtayı çizermiş gibi sinir bozucu ve rahatsız ediciydi. İçinden gülmesinin çok sinir bozucu olduğunu düşünüyordu. Sonra Kiyoshi gülmeyi kesip Mitsuide'ye dönmüştü. 'Hollow'u önce kimin öldürcek.Yarışa var mısın?' diye sordu. 'Yoksa bana karşı kaybedeceğin için aradan çekilmeyi mi tercih edersin?' dedi. Takashi bu laflara sinir olmuştu. Elbetteki kimseden korkmuyordu. Kaşlarını çatıp
- Ben kimseden korkmam. Beni sakın aşağılamaya kalkma Kiyoshi Mamoru. Karşılaşmanı kabul ediyorum fakat önceden söylediğim gibi yoluma çıkarsan SENİ DOĞRARIM!

Sözcükleri o anlık nefretiyle karmaşık bir şekilde dudaklarından dışarı çıkmıştı. " Karşılaşma ha? Sana karşılaşmaya gösteririm şimdi." Takashi önündeki yıkık duvara zıplayıp ölü bir ceset koşmaya başladı. Kılıcını çekti hollowun üzerine zıpladı ve kılıcı bir balta gibi kavrayarak hollowun kaslı kollarına doğru salladı.

öncelikle
@kiyoshi Hollowu ben kontrol ederim hatta senin hamlelerinin başarılı olup olmamasıda bana bağlıdır. İkinci olarakta adları doğru yaz lütfen
@mitsuide
Farklı bir renk almanı istiyorum o.O grünüş ve okuma açısından ikinizde kırmızı yazarken çok zor.

Alıntı :

hollowun kaslı kollarına doğru salladı

asdasd koptum ya. Yalnız hollow başta yarasa dinarzor gibi bir şeydi

Ayrıca lütfen yukarıda belirttiğim sırayıoda göz önüne alın

----GM----
Hollow ikinizin konuşmalarını anlıyor ve sen kılıcını sallamadan önce hamleni karşılıp kaçıyor. Birden üçüncü bir kola benzer uzantçıkıyor vücudundan. Uzantının ucu dört e ayrılıyor ve burada bir ruh birikimi başlıyor. (bu hollowun cerosu gibi bir şey) önceden tek büyük top gibi görünsede fırlattığı anda bir sürü iğnemsi yapı olduğunu anlıyorsunuz.

(hadi bakalım nasıl koruyacaksınız kendinizi plusuda unutmayın aman(!).)

Takashi gelen ceromsu acayip iğnelerden kurtulmak ve plusı tehlikeye atmamak için shunpo ile duvara geçti. Plusı neden koruduğunu bilmiyordu hiç Takashi. Bir sefil yok olsa bir şey değişmezdi. Belkide geçmişteki tanıdığı kişilerdendi. Onlar da sefil ve yoksulluk içinde olsa da onlar bu pisliklere hiç benzemiyordu. Kafasını salladı Takashi. Savaş meydanında düşünülecek şeyler değildi bunlar. "Anıları sonraya sakla Takashi. Odaklan! Odaklan!"
Bu duvar taktiği ne kadar işe yarıyor bilemiyordu ama denemeye değerdi. Koşmaya devam ederken ayağını fazla yere sert basmıştı. Duvarın bir kısmı yıkılmaya başlamıştı. Bu yüzden hızlıca karşı evlerin çatısına geçti. Artık hollowa daha yakındı. Shunpo kullanıp hollowun arkasına geçti. Amacı Kidou kullanarak hollowun dikkatini dağıtmaktı. Kidoular yüzünden enerjisi gitmişti bu yüzden hollowa doğru düzgün bir hasar veremeyeceğini biliyordu. Ama bir çizik bile atsa hollowun yön değiştireceğini biliyordu. Ve yüksek sesle haykırdı
- Hadou No.4 Byakurai!

Cero Kiyoshi'ye doğru geliyordu. Kiyoshi bu garip iğneler şeklinde olan cero'dan kurtulmak için shunpo'yu kullandı. Daha önce hiç böyle bir cero görmemişti.Kiyoshi saldırıdan kılpayı kaçabilmişti. Nerdeyse shikaisini açacak konuma gelmişti. O sırada aklına plus geldi.Onu kurtaramamıştı.Sonra Mitsuide'nin onu kurtarmış olduğunu gördü. Mitsuide shunpo ile duvara tırmanmıştı. Yanında plus da vardı. Acaba o plusu neden kurtarmıştı ki?Ne de olsa korkağın tekiydi. Kiyoshi onu kurtarmak için uğraşmazdı bile. Ama plus'un iyi durumda olup olmadığını merak etmişti. Neden ki? Normalde hiç umrunda olmazdı. Artık karşısındakilere değer vermeye mi başlıyordu? Yoksa onu merak etmesinin nedeni Mitsuide'nin iyi olup olmadığını mı merak etmesiydi? Hayır, o kendisinden başka kimseye önem vermezdi. Daha sonra Mitsuide'nin hollow'a kido sözlerini bağırdığını duymuştu. Acaba başarılı olabilir miydi? Bu durumda Kiyoshi de kido uygulamaya karar verdi.
_Hadou soukatsui

Kiyoshi-san Reatsu puanın soukatsuiye uymalı ve tam sözcükleri haykırmalısın -.-

-*-*-*-GM-*-*-*-
Mitsuidenin saldirisi başarili. Hollow büyük bir darbe ile savruluyor. Kiyoshinin kidousu geç geldiği için hollowu vuramadi. Hollowun tek kanatinda kocaman bir delik olutuğu için artik uçamiyor. Ama size şu cero tarzi dikenleri atmaya devam ediyor. Bir tanesi Mitsuidenin omzuna geldi. Kiyoshi arkada olduğu için -Hollowa uzak- saldiridan kaçma şansi var.
-devam edin-

Takashi omzundan darbe almıştı. Ama tamda istediği şey olmuştu kanatları yaralanmıştı artık uçamıyordu ve bir an önce doğru anı yakalayıp hollowun işini bitirmeliydi. Hollowun iğneleri tekrar üzerine yağmaya başladı. Hemen bir shunpo ile evin çatısına kaçtı. "Lanet olsun hazırlıksız yakalandım." Takashi omzunu tutuyordu ve kendi kendine söyleniyordu. Bir an yeter artık Takashi bebekliğe lüzum yok dedi. Ancak bu Takashi'nin intikam almasına engel olamayacaktı. Takashi bunları düşünürken hollowun iğneleri gelmeye devam ediyordu. Takashi bir kedi gibi onlardan kaçmaya başladı. Kiyoshi'ye yenilemezdi. Hızlıca çatıdan aşağıya atladı. Kılıcını önüne koyup aşağıya doğru doğrulttu. Takashi shikaisini bunun gibi bir durumda salmak istemiyordu ama dünyada düşmanıyla oyun oynamak en nefret ettiği şeydi. Hava güneşliydi ve güneş Takashi'nin arkasına hollowun tam yüzüne vuran bir vaziyetteydi. Bu yüzden hollowun arkasında bıraktığı gölge beklediği avantajı sağlamıştı Takashi'ye. Ve haykırdı
- Akushon o satsuei (Harekete Geç) Soutsen, Kage! Üzgünüm, ama bu iş burada biter Shadō no te (Gölgenin Elleri) Takashi gölge elleriyle hollowun bacak ve kollarından tuttu ve havaya zıpladı. Kılıcını iyice kavrayıp hollowu ortadan ikiye bölmek istedi.

Kiyoshi hollow'un kollarında delik açıldığını farketti. Sanırım bu Mitsuide'nin saldırısı sayesindeydi. Kollarında delik açılmasına rağmen hollow cero tarzı dikenleri atmaya devam etti.Kiyoshi hollow'un hala cero atabiliyor olması Kiyoshi'yi şaşırtmıştı. Kiyoshi arkada olduğu için hızlıca hollow'un saldırısından kaçmayı başarmıştı. Ama hollow'un Mitsuide hollow'un saldırısından kaçmayı başaramamıştı. Takashi omzunu tutuyordu. Kiyoshi Takashi'nin omzundan yaralanmış olduğunu anladı. Bir an için duraksadı. Gidip Mitsuide'ye yardım etmak geldi içinden. Ama sonra bu isteğinden vazgeçti. Herkes kendi başının çaresine bakmalıydı. Ama bir yandan da Mitsuide için meraklanmıştı. Sanki onun başına kötü b,r şey gelmiş olmasından korkmuştu.Sonra Mitsuide'nin
- Akushon o satsuei (Harekete Geç) Soutsen, Kage! Üzgünüm, ama bu iş burada biter Shadō no te (Gölgenin Elleri)
dediğini duydu.Biraz olsun sakinleşmişti.Mitsuide'ye bir şey olmamıştı. Sakinleşir sakinleşmez Kiyoshi'nin aklına Mitsuide ile girdiği idda geldi. Mitsuide'ye hollow'u daha önce öldürebileceğini söylemişti. Ama henüz güçlü bir saldırı yapmaya niyetli değildi. Ne de olsa hollow ile aralarındaki savaş yeni başlıyordu. Hem Mitsuide'nin saldırısının başarışı olup olamayacağıını merak etmişti. Şimdilik herhangi bir saldırıda bulunmamaya karar verdi

----GM----
hollow bir kaç kaçış manevrası yapsa da ortadan ikiye ayrılıyor. Acı içinde çığlık atarken gözünüzün önünde kayboluyor. Siz tam her şey bitti diye düşünüyorsunuz. Pluslar etrafta koşuşturmaya başlıyor aniden. Göç edecesine belli bir yönden kaçıyorlar. Biri bağırıyor

"geliyorlar! geliyorlar"

çoğu çığlık atıyor. Bu yığının sonunda iki hollow görünüyor gözünüze. Biri insana benzer bir şekil almaya başlamış, anlasılan epey güçlü.

"Geliyorlar! geliyorlar" bu çığlıklar tüm sessizliği bozdu. Heryer de çığlıklar ve tozlar uçuşuyordu. Herkes korku içinde kaçıp gittikten sonra tozun arkasında insana benzer birşey hiç ses çıkarmadan duruyordu. Ve arkasında hollow olduğu kesin bir yaratık vardı. Duman dağılmaya başladı. 2 tane hollow bütün bu kargaşanın sebebi olduğu belliydi. Takashi içinden "Yine bir sıkıntı, yine bir problem ne zaman biticek artık bu?" diye düşünüyordu. Shikai'si açık bir şekilde omzunu tutuyordu. Sonra yüzüne alaycı bir tebbesüm koyup Kiyoshi'ye
- İlk yarışmayı kaybettin bakalım bunda ne yapıcaksın ?
out: ekran kartım yandı ben kaçar xD

Kiyoshi gözlerine inanamıyordu. Mitsuide'nin saldırısı sayesinde hollow ortadan ikiye ayrılarak ölmüştü. Hollow'un ölüşüyle birlikte ortam bir sessizliğe bürünmüştü. Kiyoshi hala inanamıyordu.
_Belki Takashi'yi biraz hafife aldım.
diye düşündü. Sessizik Kiyoshi'nin canını sıkmaya başlamıştı. Her şey bitmiş miydi yani? Eğlence bu kadar mıydı? Belki de artık Kiyoshi rahatlamalıydı. Ne de olsa hollow ölmüştü. Ama bir türlü rahatlayamıyordu. Canını sıkan bir şeyler vardı. Belki de toz yüzünden önünü göremiyor olmasıydı canını sıkan.
_Geliyorlar geliyorlar!
diye çığlıklar duydu Kiyoshi. Bu çığlıklar korku dolu çığlıklardı ve hepsi o toz bulutunun içinden geliyordu. Kiyoshi dikkatle baktığında toz bulutunun dağılmakta olduğunu gördü. O sırada çığlıklar atanlar pluslardı. Pluslar cidden bu kadar korkaklar mıydı? Bi de bu korkak halleriyle Shinigamilere sataşıyorlardı. Ama bu sefer çok sayıda plus kaçıyordu. Hem de hepsi tek bir yöne doğru kaçıyorlardı. Kiyoshi plusların yüzüne dikkatlice baktı. Hepsinin yüzünde korku ve dehşet ifadesi vardı. Kiyoshi gerçekten bu plusların bu kadar korkmasına kimin ya da neyin neden olduğunu merak etmeye başlamıştı.O sırada sisin arkasında iki adet karaltı daha gördü. İlk başta karaltıların ne olduğunu tam olarak anlayamadı ancak sonra birinin hollow olduğunu anladı. Ancak diğer karaltı da neydi? İnsana benziyordu ancak insan olmasına imkan yoktu. İnsan şeklini almış bir hollow da olabilirdi. Yani gerçekten güçlü bir hollow ha! Kiyoshi'nin ağzı sulanmaya başladı. Bu sefer Takashi ile gerçekten eğleneceğe benziyorlardı. Sırıttı. Bu sessizlikten çok daha iyiydi. Eğlence başlıyordu. O sırada Takashi'nin alaycı bir tebessüm ile kendisine
_İlk yarışmayı kaybettin bakalım bunda ne yapıcaksın ?
dediğini duydu. Kahkahalarla gülmeye başladı. Uzun zamandır bu kadar eğlenmemişti. Komik bir çocuktu şu Takashi.
_Henüz kaybetmiş falan değilim daha yarışma yeni başlıyor shikai açıp da bir hollow öldürdün diye havalara girme. Bu sefer hiç şansın yok.
Bu sözleri söylerken Kiyoshi'nin yüzünde aniden ciddi bir ifade belirdi. Bu çok sık olan bir şey değildi. Sıkıca kılıcına salrılıp hollowların ona doğru gelmesini bekledi.

---*---*---GM---*---*---
Uzakta üç hollow görünüyor. İkisi size doru geliyor. Çok güçlü olmadiklari anlaşiliyor reiatsularindan. Uzaktakini ise mesafe farkindan dolayi anlayamiyorsunuz. O kipirdamiyor ve sizi -hollowlarida- izliyor.
hollawlardan biri kiyoshiye diğeri Mitsuide ye gidiyor.
-hollowlari betimleyin
-çevreyi betimleyin
-saldirinizi yapin...

Takashi Kiyoshi'nin
- Henüz kaybetmiş falan değilim daha yarışma yeni başlıyor shikai açıp da bir hollow öldürdün diye havalara girme. Bu sefer hiç şansın yok.
bu sözlerine sinir olmuştu. Ama Takashi insana benziyen hollowdan gözlerini alamıyordu. Bu biraz ürkütücüydü. Takashi insan hollowun arkasından 2 hollow geldiğini gördü. İstem dışı endişeli bir şekilde bağırdı
- Kiyoshi dikkat et!
Sonra kendini toparlayıp. Kendine gelen hollowa karşı defans yaptı. Hollow zombi gibi ince bir vücuda sahipti. Derisi soluk bir siyah ve gri kıvrımlarla doluydu. Hollowun maskesi bembayazdı. Yeni bir hollow olduğu için herhalde diye düşündü Takashi. Birden tüyleri ürperdi. Hollowun gözlerin sadece simsiyah olduğunu fark etti. Yokluğun içinde kaybolmuş başı boş bir hollow ya da bir kuklaydı. Takashi derin bir nefes aldı. Etrafındaki harebelerde kaybolmuş biri gibi gözlerini gezdirdi. Mekan önceki hollowun iğneleri yüzünden darma duman olmuştu. 58.bölgenin en uzun binasını yıkmış, duvarlarda delikler açmıştı. Takashi dikkatini tekrar toparladı.
- Sizi yeterince çektim. Hedefim sen değilsin zomibicik. Hedefim o.
Sözleri net, kesin ve kararlılık doluydu. Keskin gözlerini insan görünümlü hollowun üzerine daha doğrusu direk gözlerinin içine doğru dikti. Ve yine zombi kılıklı hollowa dönüp

- Shadō no te! Üzgünüm ama bunu yapmak zorundayım. Hadou No.33 Sokatsui!