Hitsu İle ilk tanışmamız. (hitsu girsin sade)

buldum bir kaçış şimdi yazıorm

Saldırılarıma başlamıştım. Ondan hızlı olsamda kendi flash tekniğini kullanarak oklarımdan kaçıyordu. Eh dedim kendi kendime cidden basit bir şey. Oda ne adam kılıcından çıkan tozlardan uzak durduğumu fark etmiş olacakki konuşmaya başladı:

- “Artık ismini söylemeye ne dersin Quincy çünkü artık sona yaklaştık. Evet, doğru duydun SON dedim. Fark ettiysen zanpaktoumdan bir toz çıkmakta. Daha doğrusu çıkmaktaydı. Sen onu fark ettiğinde çıkması bitmişti. Ne zaman bu tozu saldım biliyor musun Quincy? Asla fark edemeyeceğin bir anda, hatırlarsan senin Sele Schneiderinle uğraşırken en son bir kidou yapmıştım “Sekienton” denilen. Hafızanı zorla biraz o kidouyu yaptığımda ne olmuştu? Zorlanıyorsan ben söyleyeyim etrafa kırmızı bir duman yayılmıştı, bu duman yayılırken bende kendi kırmızı tozumu salmıştım. Sen bunu fark edemedin Quincy ve bu dumanı içine çektin. İçine çektiğini nerden mi biliyorum? Çıkardığın kıyafete bakmaya ne dersin? Üzerinde toz parçalarını görebiliyor musun? Aaaaa, o da ne yoksa orda kırmızı bir şeyler mi var? Maalesef var, ve onlar yaptığım kidoudan oluşanlar değil. Kidoudan oluşanlar oluştuktan birkaç saniye sonra yok olur, ama benim tozlarım onlardan daha uzun süre kalırlar. Kısacası şu an zanpkatoumun etkisindesin!” dedi çarpık bir gülümsemeyle ve devam etti. “Umarım hazırsındır çünkü gücünü aktifleştiriyorum. Gyaku!”. “Bakalım zanpaktoumun özelliğini anlayabilecek misin? Gördüğün gibi her şey aynı hala senin karşında hiçbir şey olmamış gibi duruyorum, düzgün adımlarla yürüyorum, etrafımdan garip bişiler de çıkmadı. Eğer bir element zanpaktoum olsaydı şimdiye kadar da belli olurdu değil mi? Ama gördüğün gibi aktifleştirmeden önceki halimden ya da halinden hiç bişi değişmemiş gibi gözüküyor.”…

Doğru bir noktaya parmak bastın Hitsuomi. dedim, beni yakaladın kabul. İşte sanırım şuan çıkabildiğin en güçlü formundasın, sanırım siz buna ilk- salım anlamına gelen Şhi-kai diyorsunuz öyle değilmi. O tozun bir özelliği olduğunu biliyordum ama sanırım sana karşı bütün gücümü kullanmamakla hata etmişim. Ve hey adamım bu savaş sadece bir oyun, eğer yaralanmak bu oyunun küçük bir kusuru ise ben buna hazırım bakalım sende hazırmısın birde şunu söylemeliyim beni yenme olasılığın %56 buçuğa çıktı. Beni yenebilirsin tabi bende kozlarımdan birini kullanmassam gerçi pek bir yeri değil ya o yüzden şimdi kullanmıyacağım.

Hitsuomi ye karşı sakin adımlar ile yürüdüm ama sanki bir gariplik vardı neyse. İlk olarak okumu sıkıştırılmış reiatsudan yaparak attım en küçük bir hareket görürsem geriye Hirenyaku ile ışınlanacaktım...

işe biraz heyecan geldi sanki zevkle okuyorum

“Doğru bir noktaya parmak bastın Hitsuomi. dedim, beni yakaladın kabul. İşte sanırım şuan çıkabildiğin en güçlü formundasın, sanırım siz buna ilk- salım anlamına gelen Şhi-kai diyorsunuz öyle değilmi. O tozun bir özelliği olduğunu biliyordum ama sanırım sana karşı bütün gücümü kullanmamakla hata etmişim. Ve hey adamım bu savaş sadece bir oyun, eğer yaralanmak bu oyunun küçük bir kusuru ise ben buna hazırım bakalım sende hazırmısın birde şunu söylemeliyim beni yenme olasılığın %56 buçuğa çıktı. Beni yenebilirsin tabi bende kozlarımdan birini kullanmassam gerçi pek bir yeri değil ya o yüzden şimdi kullanmıyacağım.” Dedi. Eğer zanpaktoumun özelliğini bilseydi benim yenme oranımın %56’dan yüksek olduğunu anlardı. yüz ifadesi gerçekten görmek isterdim korku, cesaret, onur ve kaygı bir arada olmalıydı.. Bu surat ifadesini görebilseydim kesin favori ilan ederdim. Bu sırada Quincy’nin bacaklarının kasıldığını gördüm. Tetikte olması iyi bir şeydi en ufak hareketimde kaçmayı düşünüyordu, ama zavallıcık bu sefer hızının bir faydası olmayacağını bilmiyor. Belki de ona bunu göstermeliyim. Tam ona karşı hareket yapacakken bana doğru bir ok fırlattığını gördüm, yani benim olduğumu düşündüğü yere. Yaptığım tek şey kahkaha atmak oldu. Ok geldi ve içimden geçip arkadaki ağaca çarptı. Onun bakış açısından düşününce gerçekten şoke edici olmalı, düşünsenize rakibine saldırıyorsun, o ise sadece gülüyor üstüne üstlük yaptığın saldırı rakibinin içinden geçiyor ve rakibine hiçbir şey olmuyor. Gerçekte şu an arkasında ve havada ters durduğumu öğrense benim yenme olasılığım daha fazla olduğun kesin anlardı. “Hadi şu işi bitirelim!” dedim gülümseyerek ve saldırıma başladım “Hadou No.33 Sokatsui!” dedim o halisinasyona konsantre olmuşken, ben gerçek saldırımı arkasından yollamıştım. Kidoum Quincy durduğu yere çarptı. Ama Quincy oradan hızını kullanarak kaçmıştı bile. Şimdi yapacağım kidoudan kurtulması imkansızdı bu sefer onu hızı bile kurtaramayacaktı, hala gerçek beni fark edememişti ve hala arkasındaydım. Bitirici darbemi fısıldayarak yaptım “Bakudō No. 75 Gochutekkan!” dedim. Bitmişti! Şu an Quincy yerde idi ve üstünde devasa 5 metal çubuk duruyordu. Bundan kaçabilmesi imkansızdı, ben izin vermediğim sürece. Zanpaktoumun gücünü aşağı inerken kapattım. Shunpoumu kullanarak indiğim için ne yönden indiğimi anlamıştı ve bu sayede gerçekte nerde olduğumu da anlamamıştı. Bu iyi bir şeydi, çünkü zanpaktoumun gücü hale bilinmez bir şekilde kalacaktı, belki zanpaktoumun gücünün beni saydamlaştırmak olduğunu düşünür. Sele Schneiderine yaptığım kalkanı kaldırdım ve onu saplandığı yerden çıkardım. Quincynin yanına gittim ve onu görebileceği ama yetişemeyeceği bir yere sapladım. Gerçi yanına koysam bile hareket edemediği için onu alamayacaktı ama ben yine de işimi garantiye aldım. Sonra Quicynin yanına eğildim ve arkadaşça bir gülümsemeyle konuşmaya başladım “ Beni içinde olduğum monotonluktan kurtardığın için teşekkür ederim Quincy, beni gerçekten eğlendirdin. Gördüğün gibi başta bana biçmiş olduğun %30 ‘luk olasılığı başardım. Senle savaşmak gerçekten güzeldi Quincy. Umarım günü birinde tekrar karşılaşırız. Şu an zerinde bulunan kidou ben gittikten ortalama bir saat sonra yok olacak, yani biraz burada takılman gerekecek. Ve unutmadan hatırlatırım ki bana bir sözün vardı Quincy ismini söyleyecektin.” Dedim. Ve arkamı dönüp yürümeye başladım birkaç saniye yavaş yürüyüp ismini söylemesini bekleyecektim, eğer iki saniye içinde cevap vermezse shunpou kullanıp uzaklaşacak ve evimin güzel Seiretitei’nin yolunu tutacaktım. Ne de olsa ben yokken bir sürü kağıt işi birikmiştir orda…

Rp out: Lemitsu gerçekten güzel bir rp idi, birlikte böyle bir şeyi yapmamız gerçekten çok iyi oldu, umarım rp de de dediğim gibi ilerde tekrar ederiz bunu. Hadi sende son bi bitiriş rp si yaz ismini söyle,duygularını falan anlat, eğer son bir konuşman varsa onu yap sonra da Hitsuomi shunpousunu kullanarak yok oldu de bu işte burada bitsin bir de şimdi bitirirsek sevinirim çünkü hafataya sınavlarım başlıyo ve artık onlara konsantre olmam lazım

rp out 2: Kitsune üzgünüm kesmek zorunda kaldım, biliyosun haftaya sınavlarım başlıyo o yüzden çok uğramayacağım. bu yüzden kesiyim dedim yoksa bende devam etmek isterdim ama gerçek hayat koşulları el vermiyor

Ya olm kurtulcaktım şimdi sana dedim yolunu bulmuştum ama önce karakterimin anlaması gerekiyor diye neyse sınavların varsa devam ettirmiyek ama msn ye gelirsen sana nasıl kurtulacağımı anlatacağım. gerçi rpyi bitirdiğin için çok geç oldu ama neyse. Şimdi rpmi yapayım.

:S bitirdiniz mi? :S neyse ben Soul'a gidince lemitsu'nun intikamını alacağım

kitsune ile soul socity ye gelirken yanında rakıda getir ilk bi savaşırız sonra dost olunca hep birlikte içmeye gideriz

zaten aklımda var lemitsu geçmişinde türkiyeye gelmişti sizide götürcek

gelemem -.- Karakura Town da yapılcak işlerim var

lemitsu getir sen rakıyı savaştan sonra benim eve gidelim benim bara ekleyim o rakıyıda :d (viski fln var)

beni takan yok mu? :S Lan dur adam zaten tek tük rakı getiriyo onuda bara eklersen biz ne içicez? :S