İçelim Güzelleşelim

Hana ve Sora bugün sake cennetinde buluşacaklardı.Hana Aika'yıda çağırmıştı.
Hadi gidelim Aika, Sora bizi sake cennetinde bekliyor.Hem biraz kafanı dağıtırsın...
Aika hemen yatağın altına girdi.Belli ki istemiyordu.Fazla israr etmedi.
Hana sake cennetinin kapısına doğru gidiyordu.İçeri girdiğinde 9-10 kişi vardı.Sora arkası dönük şekilde oturuyordu.
Hana hemen gdip arkasından korkutacaktı.
Arkasında gitti ve
Meraba kanka aa sende mi burdaydın diyerek güldü..
Hana Sora'nın önüne baktı .Belki Hana gelmeden bir sake söylemiştir diye ama sakesi yoktu.
Hemen işaret ederek
Bakar mısınız?
Buyrun...
Bize iki tane sake lütven...
Hana Sora'ya:
Sora bugün çok kötü bi gündü değil mi? Aika'yıda çağırdım ama gelmek istemdi. Yatağın altına girdi.Bende biraz yanlız kalıp düşüneceği şeyler vardır diye israr etmedim.Normalde bilirsin israrcıyımdır...:D
970

sora hanayı bekliyordu ve hana birden arkasında belirdi.hana böyle şakaları cocukluğundan beridir yapardı..sora da aptal gibi hana onu her korkuttuğunda havaya sıçrardı..Hana geldi ve masaya baktı. soranın sake söylemediğini anlamış olmalı ki, hemen garsona seslendi , iki kadeh sake ısmarladı..sonra soranın karşısındaki sandalyeye oturdu ve konuşmaya başladılar.
nasıl gidiyor hana??
Hana eh anlamında kafasını salladı..zaten kimse durumların iyi olmasını beklemiyordu..bugün yaşananlar herkesi hem üzmüş hem de sinirlendirmişti..sora aikayı merak ediyordu..hana ya sordu:
ya o, aika nasıl?
Hana;
Sora bugün çok kötü bi gündü değil mi? Aika'yıda çağırdım ama gelmek istemdi. Yatağın altına girdi.Bende biraz yanlız kalıp düşüneceği şeyler vardır diye israr etmedim.Normalde bilirsin israrcıyımdır...
evet sora hananın baya ısrarcı olduğunu bilirdi.. ama bu konuda kendisi de hananın yerinde olsa aynı şeyleri yapardı..bütün bu olanlardan sonra , aikanın yalnız oturup ta düşüneceği şeyler mutlaka vardır diye düşündü..
iyi yapmışsın hana.aika yalnız kalıp bir düşünsün bunları..ondan nefret ediyor ama bence ona karşı hala bir şeyler hissediyor..neyse artık bu konuyu kapatalım..sakelerimiz nerde kaldı??!

1302

hana garsona doğru baktı ve sake getirmesini söyledi.garson da sakeleri getirdi.ama sora biraz dalgın duruyordu.
iyi misin sora?
129

sora yeniden düşüncelere daldı. bütün bu olanlar ona to-res i hatırlattı..sora ağlayacak gibi oldu ama hananın yanında belli edip onu da üzmek istemedi. sora hep kendini suçlu buluyordu..to-res onu korumak için ölmüştü..hayatının aşkı ellerinden kayıp gitmişti..ve bunu kendine itiraf edince cok üzülüyordu..sora hala shunpo kullanamıyordu.oysa to-res in yardımına koşan shinigamiler shunpo kullanıyor olsaydı to-res in hala yaşama şansı vardı..bunları düşündü ve iyice bunaldı sora..sakesinden bir yudum aldı ve kendini toparlamaya çalıştı..yeni farketti ki sakeleri gelmişti..herhalde baya daldım diye düşündü sora..kendine gelmeye çalıştı sakeden bir yudum daha aldı ve içinden 'toparlanmalısın sora' gibi sözler sarfederek kendini topladı ve hananın sesini duydu:
iyi misin sora?
sora evet anlamında başını salladı ama aslında iyi hissetmiyordu..kei tam bir şerefsizdi. keşke to-res te öyle olsaydı..bu durumda sora onu hemen unutabilirdi..ama tek sorun to-res in cok iyi olmasıydı.sora onu cok ama cok seviyordu..onun artık hayatında olmadığını düşündükçe delirecek gibi oldu..artık daha fazla dayanamıyordu..içini birine dökmek istiyordu ama kimsenin tadını kaçırmak istemiyordu..dha önce bunu sadece shiro ya anlatmıştı..ama hala unutamıyordu bu olayı..hala sindiremiyordu to-res in gidişini..ölüp onun yanına gitmek isterdi..
sakeden bir yudum daha aldı..ve başı dönmeye başladı.gözlerinden yaşlar boşaldı ve herşey dönmeye başladı..sanki bütün hayatı tersine döndü..en son hananın yüzünü gördü ve artık karanlıktı..evet, sora bayılmıştı..bunlara daha fazla dayanamamıştı..kaldıramamıştı bu kadar olayı..

1635

rp out: beni tedavi m. götür:D

Aika evde oturmaktan sıkıldığı için sake cennetine gelmişti. o sırada etrafta bir kalabalık gördü. kalabalığı yararak baktığında sora'nın baygın yerde yattığını gördü.
sora? SORA!!
aika sora'yı kucaklayıp shunpou ile tedavi merkezine götürdü.

Futarubi hueco mundo yolculuğundan geri dönmüştü ve çok yorgundu. Biraz sake içip rahatlayabileceğini düşünüyordu. Kuzeni kendine gelince onun yanında olmak isterdi ama sadece hafızasını değiştirip gitmişti. Ne kadar berbat...
Ayame! Buraya sake!
Futarubi o kadar kötü hissediyordu ki. Başını masanın üstüne koyup ellerini başının etrafında 1. sınıf çocukları gibi birleştirdi...

Hitachi uzun zamandır SS den uzaktaydı. Ve dolayısı ile her gün uğradığı sake salonundanda uzak kalmıştı. Ama görevi bitmiş ve geri dönmüştü. Artık aylarca salondan çıkmayacağı ve sakeye yumulacağı kesindi. Bu uzun görev sırasında tabii ki Ayameden de uzak kalmıştı. Habersiz gittigi için Hitachi tahmin edebiliyordu Ayame'nin ne kadar kızgın olduğunu. Ama kişiliği yüzünden Ayame fazla kin tutamayan bir yapıda olduğu için 5. saniyede hitachinin kollarına atılacağıda kesindi.

Ve Hitachi Salona girer...

Sake Salonu hiç değişmemişti. Yer masalarından taburelere hatta perdelerin rengine kadar eskiden bıraktığı o sıcak ortamdı. Sabahın bu saatınde kimse kendisi gibi sake delisi olmadığından salon boştu. Çalışanlarda dahil kimse yoktu. Ayame'nin kız kardeşleri en son ablalarına yardım için salonda çalışmaya başlamışlardı ama onlarıda göremedi.
Sonra Salonun köşesindeki mutfak kapısının yarı açık olduğunu farketti. Büyük ihtimal mutfaktalardır diye düşündü.
Hitachi her zamanki cam kenarı köşe masasına yavaşça ve ses çıkartarak yürümeye başladı. Ses çıkarmasının nedeni geldiğini elli etmekti.

Masaya vardı ve köşesine oturdu, camıda biraz araladı ve yavaş serin bir esinti saçlarını arkaya doğru dalgalandırmaya başladı.

Bugün hava açıktı ama tatlı bir esintide hakimdi havaya.
Sesleri duyup gelen ilk oldu Hiyori oldu. Yeni uyanmıştı ve esneyerek hitachiye doğru ağır ağır yürüyordu. GElenin 6. takım kaptanı Hitachi olduğunu masanın yanına varana kadar anlamamıştı bile.
Hitachiyi otururken gördüğünde dona kaldı. Aylardır ortada yoktu hitachi ama birden hiç gitmemiş gibi gene buradaydı.
Hiyori'nin şoku birkaç dakika sürdu ta ki, Hitachi konuşana kadar.

Hitachi: ''Hiyori, ablanı çağrır mısın lütfen?'' dedi.

Hiyoru kafasını yavaşca sallayarak onaylayan bir işaretle koşarak mutfagın kapısından ablasına seslendi.

Abla Ayame telaşla mutfaktan çıktı ve Hiyori'ye...

''Gene neyi kırdın?'' diyerek gülümser bir şekilde sırıttı.

Hiyori ise ''Bu safer hiçbir şey abla. Ama belki bu seferlik kıran sen de olabilirsin... diyerek kafası ile hitachi'nin masasını işaret etti.
Ayame yavaşça işaret edilen masaya baktı ve şok oldu. Hiyori ile aynı tepkileri göstermesi ve üstüne düşüncelere boğulmuş bir hali vardı. Belkide buğun beklediği en soy şeydi Hitachi'yi karşısında görmek.

Aylar önce ona hiçbir şey söylemeden birden ortadan kaybolduğu gibi birden gene karşısına çıkmıştı Hitachi. Bunları ve birçoğuınu düşünerek kızdı. Nasıl böyle sorumsuzca davranabiliyor diye düşünmeden edemiyordu ama... Ama o bildiği aşkı Hitachi gene karşısındaydı işte. Uzun zamandır görememesinden kaynaklanan bir hasret ve seviç Ayame'nin içindeki kızgınlığı bastırmıştı bile.

Artık düşündüğü tek şey onun boynuna atılmaktı. Ama ne zaman gelmişti? Nereye gitmişti? Nasıldı? Aklında gene birsürü soru vardı. Ama hepsi bekliyebilirdi. Çünkü o dönmüştü...

Rpg out
2820

Shiro yavaşça içeri giriyordu.Elinde yüzlerce evrak ve dosya vardı.Hayorisi üstünde salınıyordu.Önünü göremiyordu.Hafifçe eğilerek bir masaya oturdu.Evrakları masaya koyduğunda karşısındakinin Hitachi Senkei olduğunu gördü.Başını hafifçe öne eğerek:
-Hoşgeldiniz Hitachi Senkei-San,dedi.Hitachi Senkei uzun süredir Soul Society'den uzaktaydı.

Hitachi içeriye kaptan pelerini ile bir kız girdiğini farketti. Kendışı dışarıdayken Shiro Sakura 4.Takım Kaptanlığına getirilmişti. Shiro'nun selamına aynı şekilde karşılık verdi.

Rp Out
180

Shiro sakince gülümseyerek:
-Hitachi-San bir ihtiyacınız olursa her zaman 4.takıma gelebilirsiniz,dedi samimi bir şekilde.

Shiro'ya kafasını sallayarak...''Teşekkür ederim, aklımda bulunduracağım.'' diyerek cevap verdi. Sonrada Shiro'ya ''Ben yokken neler oldu?'' diyerek anlatılanları dinlemeye başladı...

183

Shiro biraz düşündü.Gülümseyerek:
-Siz yokken ben Meiki-San'ın teğmeni oldum.Ardından Dünya'ya göreve gönderildim ve oradaki tüm hollowları temizledim.Geri döndüğümde kaptan oldum.Şimdi 4.takım kaptanıyım.Sizin takımınızla ilgilendik.Siz yokken teğmeniniz yönetimi ele almıştı,dedi.

Hitachi şaşırdıysada belli etmedi... Teğmen? Benim teğmenim mi var? Kimmiş bu genç peki? diye sordu.

100

Out:Teğmenin olmasa bile hayali bir teğmen olması zorunlu
Shiro gülerek:
-Adını hatırlamıyorum...Sanırım çok fazla konuşmadığımızdan,dedi

Out:hEE yani gerçek bir tegmen yok ortalıkta XD

Hitachi birkaç saniye düşüncelere daldı... Sonra '' Tamam, teşekkür ederim. ''diyerek son sakesini yudumladı ve Ayame'ye sonra geleceğini fısıldayarak salondan ayrıldı.

213

Raporunu sunduktan sonra Hitachi Sake Salonuna geri dönmüştür. Her zaman ki gibi Ayame sakesini getirmiştir. Hitachi köşe masasında camını biraz aralamış dalgın dalgın dışarıdaki bahçeye ve kuşları izlemektedir...

Ayame, Hitachi'nin dönmesine çok sevinmiştir. Uzun zamandır göremememişti Hitachi'yi...

Böylece günün geri kalanını Hitachi sake salonunda Ayame ile birlikte geçirir...

380

arimo sake içmeye rahatlamaya gelmişti.orada shiro yu gördü ona:
-slm nbr,burada napıyorsunuz? dedi.çünkü uzun zamandır buraya gelmemişti.
ve bir masaya oturdu.simcayı çağırıp 2 tane sake söyledi.ve shiro ya:
-sake içmeyi seversin dimidedi.ve sakesini alıp başına dikti shiro ya tekrar:
-aslında buraya gelmeyi çok severim ama zamanım olmadığı için hiç gelemiyorum dedi.
sakeyi içtikçe içiyordu.sakesi bitince 1 tane daha 1 tane daha ve 1 tane daha istedi.arimo buna alışık olduğu için
sarhoş olmuyordu.herkes çok eğleniyordu.ve shiro ya:
-siz neler yapıyorsunuz?shiro taichou dedi.


593

daikichi biraz hızlı shunpo kullanıp 12 ve 4 . takım kaptanlarından önce gelmişti sake salonuna.onları bekliyordu

Shiro etrafına bakındı ve bir sake istedi.Daikichiye dönerek:
-Eeee Taichou...Neler yaptınız?Seireitei sizce değişmişmi?dedi sevimli bir gülümsemeyle

benim yaptıklarımın raporunu hazırlayıp vericem zaten master taicho gelsin.önemli gelişmeler olduğunu düşünüyorum.sanırım huecomundoda bir temizlik var.nerdeyse hiç güçlü hollowla karşılaşmadım gittiğşimden beri.menos aşağısı hollowları yokediyorlar sanırım bir saflaştırma başladı.ama tam anlam veremiyorum.bu konuyu hiatachiyle de konuşçam.

asıl sen anlat ben gittiğimde çoğunuz öğrenciydiniz.bi geldim kaptanlık haorileriniz sırtınızda benim geliş haberim size ulaşmamış ama anladığım kadarıyla.gizli bi giriş yapmadım halbuki

538

Shiro gülerek:
-Elbetteki ulaştı.Sadece siz geldiğinizde işlerle uğraşıyordum.Bunlarda size hoşgeldin hediyesi,diyerek hayorisinden bir kap çıkardı.Gülerek:
-Ev yemeklerini özlediğinizi düşünüyorum.En iyi yemeklerimi yaptım,dedi.İnsanlar Shironun yemeklerini yiyebilmek için sıraya girerdi

ouwwww teşekürler
çok iyi oldu bu aslında.soul societyde ortadoğu mutfağı açmıştım.orası da çok izbe biyere dönmüş orayı tekrar işletmeyi planlıyorum.sana rakip çıkcam ama alınmazsın umarım dedi ve güldü.

neler yaptınız ben yokken.12. takım kaptanı çok hızlı bir şekilde gelişmiş.onu hatırlamıyorum ama seviyesi çok yüksek olmuş.galiba aranızda en güçlü kaptan.gerçi hitachinin tecrübesi yeter ama.deyip güldü.hitachiyle araları iyiydi daikichinin.ilk kaptanlardandı ikisi de zaten.

492

Shiro gülerek:
-Haklı olabilirsiniz...Ancak sizler öldürmeyi biz iyileştirmeyi biliriz.Bu yüzden aramızda dağlar kadar fark var.Bu yüzden karşılaştırılmamız imkansız,dedi.Kollarını hayorisinin içine çekmişti yine.

alınma lütfen öldürmek pek benim işim değil.antimilitarist bi kaptanım ben.zor durumda kalmadıkça kılıcımı çekmem.fakat iyileştirme yetneğim malesef yok.hatta kılıcım gayet kalıntısız yoketmek üzerine bir kılıç.size muhtacız soul society de en kutsal görevi yapıyorsunuz.size çok saygı duyuyorum bu konuda.hatta 13. takımla istediğiniz her zaman koordineli çalışabilirsiniz.her görevinizde size seve seve eşlik ederim.

418

Shiro gülümseyerek:
-Elbette sizin yardımlarınızada ihtiyacımız var,dedi